"Zürafanın Gözyaşları" nda, Alexander McCall Smith, bir çocuğun kaybını yaşayan bireyler arasında paylaşılan kederin derin bir duygularını yakalar. "Çocuğunuzu kaybettiğini söylüyorsunuz. O zaman nasıl hissettiğimi biliyorsunuz" ortak üzüntü ile oluşturulan derin bir anlayış ve bağlantıyı vurguluyor. Paylaşılan ağrının bu kabulü, özellikle böyle bir kalp kırıklığı karşısında, insan duygularının karmaşıklıklarını yansıtır.
"Asla gitmeyen bir üzüntü" ifadesi, bir çocuğu kaybetmenin etkisinin süresiz olarak devam ettiği fikrini güçlendirir. Böyle derin bir kayıp, kişinin varlığını kalıcı olarak değiştirdiğini ve bireyi kalıcı bir kayıp duygusu ile işaretlediğini gösterir. Bu roman, yaşamla nasıl iç içe geçtiğini göstererek, ilk olaydan çok sonra düşünceleri ve duyguları ustaca etkileyen kederin karmaşıklıklarını araştırıyor.