'400 Darbe' benim çocukluğuma o kadar benziyordu ki beni gerçekten hayrete düşürdü.
('The 400 Blows' was so much like my own childhood, it really stunned me.)
Bu alıntı, François Truffaut'nun filminin ne kadar kişisel ve özgün olduğunu vurguluyor ve kendi deneyimlerinin beyazperdeye yansıdığını gören izleyicilerde yankı uyandırıyor. Bir nostalji duygusu uyandırıyor ve sinemanın bizi çocukluğun masumiyet, isyan ve keşif gibi evrensel yönleriyle buluşturma gücünü vurguluyor. Film yapımcısının bu kadar ilişkilendirilebilir bir anlatıyı tasvir etme yeteneği, izleyicilerde hem empatiyi hem de düşünmeyi uyandırabilir ve bize kendimizi ve başkalarını anlamada hikaye anlatımının önemini hatırlatabilir.