Duvar söz konusu olduğunda uzmanlar aslında bazı yerlerde duvarın gerekli olduğunu, bazı yerlerde çift duvarın gerekli olduğunu, bazı yerlerde ise duvarın işe yaramayacağını söylüyor. Bu yüzden Meksika ile sınırımızın güvenliğinin sağlanması için ne gerekiyorsa yapılmasından yanayım. Bunu yapmak zorundayız. Ben kanunlarımızın uygulanmasından yanayım.
(As far as a wall is concerned, the experts actually say that in some places a wall is necessary, in other places a double wall is necessary, and in other places that a wall wouldn't help. So I'm for whatever it takes to secure our border with Mexico. We've got to do it. I'm for enforcing our laws.)
Alıntı, sınır güvenliğine pragmatik bir yaklaşımın altını çizerek esnekliği ve bağlama özel çözümleri vurguluyor. Meksika sınırı boyunca farklı arazilerde ve koşullarda tek ve herkese uyan tek bir stratejinin etkili olmayabileceğinin farkındadır. Bu perspektif, ister tek ister çift bariyer inşa etmeyi, hatta fiziksel bariyerlerin etkili olamayabileceği alternatif stratejileri keşfetmeyi içersin, güvenlik önlemlerinin her konumun kendine özgü ihtiyaçlarına göre uyarlanması gerektiği fikriyle uyumludur.
Sınır güvenliğine ve kolluk kuvvetlerine öncelik verme taahhüdü, ulusal egemenlik, güvenlik ve hukukun üstünlüğüne odaklanmayı yansıtıyor. Göçmenlik sorunlarının karmaşık olduğunu ve çözümlerin dikkatli düşünmeyi, pragmatik planlamayı ve bazen zor seçimleri gerektirdiğini anlıyoruz. Bu duruş aynı zamanda mevcut yasaların uygulanmasına destek anlamına da geliyor ve yasal dürüstlük konusunda dengeli bir kaygıyı gösteriyor.
Daha geniş bir perspektiften bakıldığında bu yaklaşım, katı ideolojiden ziyade gerçek dünya koşullarına yanıt veren uyarlanabilir politikaların önemini vurgulamaktadır. Sınırlar ekonomi, güvenlik, insan hakları ve diplomasiyi kapsayan hassas ve incelikli konulardır. Bu nedenle, uzman görüşlerine güvenmek, duygu ya da retorik yerine pratik analize dayanan bilinçli karar alma inancı anlamına gelir.
Sonuç olarak alıntı, sınır güvenliğine yönelik pragmatik ve yasalara saygılı bir yaklaşımı savunuyor ve belirli coğrafi ve durumsal taleplere göre uyarlanmış esnek çözümlere duyulan ihtiyacı vurguluyor. Bu felsefe, sahadaki karmaşık gerçeklere saygı göstererek güvenliği artıran rasyonel politika oluşturmanın önemini savunur.