Çünkü yalnızlık hafızasında bir seçim yapmıştı ve yaşamın kalbinde biriktiği nostaljik atık yığınlarını yakmıştı ve diğerlerini, en acı olanları saflaştırmış, büyütmüş ve ebedi hale getirmişti.
(Because solitude had made a selection in her memory and had burned the dimming piles of nostalgic waste that life had accumulated in her heart, and had purified, magnified, and eternalized the others, the most bitter ones.)
Gabriel García Márquez'in "Yüz Yıllık Yalnızlık" da Yalnızlık, kahramanın anılarını şekillendirmede derin bir rol oynar. Önemli anları, özellikle daha acı verici olanları vurgulamak için geçmiş deneyimlerin ve duyguların dağınıklığını eleyen bir filtre görevi görür. Bu süreç sadece önemsiz anıları ortadan kaldırmakla kalmaz, aynı zamanda daha etkili, acı anıların zihninde daha parlak bir şekilde parlamasına izin verir.
Yalnızlık yoluyla, kahramanı hatırlamalarını dönüştüren bir arıtma şekli yaşar. Tecrit içinde yansıtma eylemi netlik getirir...