Sergiler bir nevi geçici anlardır, bazen sihirli anlardır ve gittikleri zaman giderler.
(Exhibitions are kind of ephemeral moments, sometimes magic moments, and when they're gone, they're gone.)
Sergiler yaratıcılığın, bağlamın ve izleyici katılımının benzersiz ve geçici birleşimi olarak hizmet eder. Bir sanatçının vizyonunun halkın hayal gücüyle buluştuğu geçici bir pencere sunarak, olay geçtikten sonra tekrarlanamayacak ortak bir deneyim yaratıyorlar. Bu geçicilik, sergilere belli bir sihir ve özellik katıyor; çünkü her biri, mevcut kültürel manzara, sergilenen spesifik eserler ve katılan izleyiciler tarafından şekillendirilen, zamanın bir anını yakalıyor. Sergilerin geçici doğası, hem küratörleri hem de ziyaretçileri, her karşılaşmayı değerli, hayatta bir kez karşılaşılabilecek bir fırsat olarak değerlendirmeye teşvik ederek, şimdiki ana dair aciliyet ve farkındalık duygusunu teşvik ediyor.
"Gittikleri zaman giderler" fikri belgelemenin, hafızanın ve takdirin öneminin altını çiziyor. Fiziksel sanat eserleri ve sergiler zamanla solup dönüşebilirken, etkileri hikayelerde, konuşmalarda ve ateşledikleri ilhamda kalıcı oluyor. Bu geçici nitelik bizi, sanatsal ifadenin geçici anlarına değer vermeye ve bunların yalnızca o andaki değil, devam eden diyalog ve kültürel evrimin katalizörleri olarak öneminin farkına varmaya zorluyor. Geçici doğa aynı zamanda çağların ve tarzların değiştiği sanatın gelişen manzarasını da vurguluyor ve her sergi, yaratıcılığın devam eden anlatımına benzersiz bir şekilde katkıda bulunuyor. Sonuç olarak bu alıntı bize sergilerin sağladığı geçici ama derin deneyimlere değer vermemizi hatırlatıyor; bazı güzel anların tadını şu anda çıkarmak gerektiğini, çünkü çok yakında sadece anı olarak kalacaklarını hatırlatıyor.