Kurgu bir panzehir, bireysel seçimin gücünün bir hatırlatıcısıdır. Her romanın özünde, okuyucuya kendi insanı olmayı seçebileceğini, ebeveynlerinin veya toplumunun ya da devletin ona kendi kalbinin zayıf ama temel atışını yapmasını ve takip etmesini söylediklerine karşı çıkmasını hatırlatan kahramanlarından en az biri tarafından seçilmesi vardır.
(Fiction is an antidote, a reminder of the power of individual choice. Every novel has at its core a choice by at least one of its protagonists, reminding the reader that she can choose to be her own person, to go against what her parents or society or the state tell her to do and follow the faint but essential beat of her own heart.)
"Hayal Gücü Cumhuriyeti" nde Azar Nafisi, bireysel kimliği şekillendirme ve kişisel ajansı teşvik etmede kurgunun dönüştürücü gücünü vurgular. Çeşitli kahramanların anlatıları sayesinde okuyucular, karakterlerin yollarını tanımlayan önemli seçimler yaptığı önemli anlara tanık olurlar. Bu yansıtıcı süreç, literatürün okuyuculara toplumsal normları sorgulamaları ve kendi kimliklerini savunmaları için ilham vermesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Nafisi'nin kurgunun bir panzehir olarak hizmet ettiği iddiası, hikayelerle ilgilenmenin bireylerin karar verme kapasitelerini tanımasına izin verdiğini göstermektedir. Her roman, genellikle dış baskılara meydan okuyan kişinin kendi arzularını ve içgüdülerini takip etmenin önemini gösterir. Nihayetinde, Nafisi'nin literatürde seçim yoluyla özgürlüğü araştırması, okuyuculara benzersizliklerini benimsemelerini ve hayatlarını otantik benliklerine göre gezdirmelerini güçlendirir.