Gözleri tavanın birkaç inçine kadar uzanan raflara gitti. Dört duvarın hepsi de örtüldü; Burada ve orada duran kitap yığınları, teetering, savunmasız, yargıladı, en ufak bir ayakla. "Ama kim çok okunmamış kitabı yok? Yine de, sadece orada olduklarını bilmek güzel." O

Gözleri tavanın birkaç inçine kadar uzanan raflara gitti. Dört duvarın hepsi de örtüldü; Burada ve orada duran kitap yığınları, teetering, savunmasız, yargıladı, en ufak bir ayakla. "Ama kim çok okunmamış kitabı yok? Yine de, sadece orada olduklarını bilmek güzel." O


(Her eyes went to the shelves that stretched up to within a few inches of the ceiling. All four walls were covered; piles of books stood here and there, teetering, vulnerable, she judged, to the slightest footfall. "But who doesn't have a lot of unread books? It's nice, though, just to know that they're there." He)

(0 Yorumlar)

Sahne, neredeyse tavana uzanan ve edebiyat için derin bir sevgiyi gösteren kitap raflarıyla dolu bir odayı tasvir ediyor. Raflar yoğun bir şekilde kitaplarla doludur, bazı yığınlar tehlikeli bir şekilde sallanır ve güvencesizliklerini gösterir. Bu görüntüler hem bolluk hem de kaos duygusu taşıyor ve yazılı kelimeyle bir bağlantıyı vurguluyor.

Karakter, okunmamış birçok kitaba sahip olmanın tanıdık ikilemini yansıtır, ancak sadece varlıklarında rahatlık bulur. Herkesin okunmamış kitapları olduğu kabulü yankılanıyor ve okuyucular arasında...

Page views
64
Güncelle
Haziran 01, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.