Bu bulutlara bak, dedi Jamie, gökyüzüne bakarak. Onlara bak. Evet, dedi Isabel. Çok güzeller, değil mi? Bulutlar çok güzel ve yine de onları düzgün bir şekilde takdir edemiyoruz. Bunu yapmalıyız. Onlara bakmalı ve onlara sahip olduğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzu düşünmeliyiz. Bulutların şekline bakın, dedi. O güzel bulutlarda ne görüyorsun Jamie? Seni görüyorum, dedi.

(Look at those clouds, said Jamie, gazing up at the sky. Look at them. Yes, said Isabel. They're very beautiful, aren't they? Clouds are very beautiful and yet so often we fail to appreciate them properly. We should do that. We should look at them and think about how lucky we are to have them. Look at the shape of the clouds, she said. What do you see in those beautiful clouds, Jamie?I see you, he said.)

by {Alexander McCall Smith}
(0 Yorumlar)

Jamie ve Isabel arasındaki konuşmada, bulutları gözlemlerken bir yansıma anını paylaşıyorlar. Isabel, bulutların güzelliğini vurgular ve insanların doğanın bu kadar basit ama muhteşem yönlerini ne sıklıkta göz ardı ettiklerini düşünmelerini ister. Jamie'yi, çevrelerini gerçekten gözlemlemek için bir dakikanızı almanın önemini fark ederek bulutların şekillerini ve formlarını takdir etmeye teşvik ediyor.

Jamie, Isabel'i bulutlarda gördüğünü yanıtlarken, aralarında daha derin bir bağlantı ortaya çıkarır. Bu an, doğanın duyguları nasıl uyandırabileceğini ve ilişkileri nasıl teşvik edebileceğini ve hem bulutlar hem de birbirleri için hayranlık ve minnettarlığı ifade etmelerini sağlayabileceğini göstermektedir. Bu değişim sayesinde Alexander McCall Smith, hayatın küçük harikalarını ve etrafımızdakilerle paylaştığımız bağları takdir etmenin önemini vurguluyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
12
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
'Depresyonda' olduğunu söylüyorsun ama benim gördüğüm tek şey dayanıklılık. Kendinizi berbat ve içten dışa doğru hissetmenize izin verilir. Bu kusurlu olduğunuz anlamına gelmez; sadece insan olduğunuz anlamına gelir.
by {David Mitchell}