İnsanlık tarihi, farklı insan gruplarının yükseldiği ve düştüğü, genellikle yükselişleri sırasında başkalarının yerini aldığı sürekli bir anlatı olarak görülebilir. Bu perspektif, değişimin zaman içinde toplumları ve kültürleri şekillendiren sürekli bir güç olduğunu göstermektedir. Göç, fetih ve sosyal evrim dinamikleri, medeniyetlerin birbirlerini nasıl etkileşim kurduğunu ve dönüştürdüğünü anlamada merkezi bir merkezdir.
"Mutluluğun Yeni Alışkanlıkları" nda Alexander McCall Smith, bu devam eden insan deneyim döngüsünü kapsıyor. İnsanların tarih boyunca hareketinin sadece yerinden edilmişleri etkilemediğini, aynı zamanda yeni kültürel değişimlere ve büyümeye yol açtığını vurgulamaktadır. Nihayetinde, tarih geçiş hikayeleriyle doludur ve insan varlığının karmaşık bir goblenini ortaya çıkarır.