Türkiye'yi sevmiyorum. Yani öyleyim. Ama Şükran Günü'nü sevmiyorum. Buna ihtiyacım yok. Hindi yerine yemeyi tercih ettiğim, masaya ya da tezgaha konulan ya da ocakta ısınmaya devam eden yaklaşık 20 yemek daha var.
(I don't like turkey. I mean, I do. But I don't like it on Thanksgiving. I don't need it. There are about 20 other dishes that get put on a table or a counter or that stay warming on the stove that I'd rather eat than turkey.)
Bu alıntı, tatil geleneklerindeki ortak bir nüansı, yani tercih ile kültürel beklenti arasındaki ayrımı vurguluyor. Kutlamalar sırasında yemek çeşitliliğinden hoşlanan pek çok kişide yankı uyandırıyor ancak merkezi veya en basmakalıp öğeden, bu durumda hindiden özellikle hoşlanmayabilir. Konuşmacının dürüst düşüncesi, kişisel zevklerin toplumsal normlardan ne kadar farklı olabileceğinin altını çiziyor ve kutlamanın zorunluluktan ziyade keyif ve seçimle ilgili olduğunu vurguluyor. Bu açıklık, tatil toplantılarına daha kapsayıcı ve rahat bir yaklaşımı teşvik ederek insanları gelenek uğruna geleneklere uymak yerine gerçekten keyif aldıkları şeylere odaklanmaya teşvik eder.