Ben görünüşe göre önemsiz mahalleleri tespit etmiyorum, ama hissi ile, bir dower'ın gizli suyu bulduğu aynı süreç. Ben yürüyorum ve aniden hücrelerimdeki önemsiz, Dowsers asası gibi hareket ediyor ve seğiriyor: 'Burada önemsiz!
(I don't spot junk neighbourhoods by the way they look, but by the feel, somewhat the same process by which a dowser locates hidden water. I am walking along and suddenly the junk in my cells moves and twitches like the dowsers wand: 'Junk here!)
William S. Burroughs'un "Junky" kitabında, mücadele eden mahalleleri dış görünüşleriyle değil, su arayan bir dower'a benzeyen sezgisel bir anlamda tanımlama yeteneğini anlatıyor. Bu eşsiz algı, bölgede duran ve çevreye daha derin bir bağlantı olduğunu gösteren altta yatan sorunları ve "önemsiz" algılamasını sağlar.
Burroughs, deneyimi hissettiği fiziksel tepkiye benzetir, burada "önemsiz" tepki verir ve onu bu sorunlu noktalara yönlendirir. Bu duyguyu bir çubuk çubuğunun hareketiyle karşılaştırması, farkındalığının içgüdüsel doğasını vurgular ve kişisel deneyimlerinin araştırdığı yerlerle ne kadar derin iç içe geçtiğini ortaya çıkarır.