Sanırım iş mantığının bu anlamda bir mantık olmadığını fark edemedik ya da fark edemedik ama kabul edemiyoruz. Bu sadece kar ve kayıpların dar bir düşüncesi değil, aynı zamanda iştahın daha büyük bir mantığıdır. Bir şey satın almak, kendini iddia etmek ve onu satmak, ne sebeple olursa olsun, kişinin kendi azalmasında işbirliği yapmaktır. /279
(I suppose we couldn't realize, or could realize but couldn't accept, that the logic of business is not a logic in that sense. It's not only a narrow consideration of profits and losses, but a larger logic of, well, appetite. To buy something is to assert oneself, and to sell it, for whatever reason, is to collaborate in one's own diminishment. /279)
Adam Gopnik'in "Paris to the Moon" da yazar, işin karmaşık doğasını yansıtıyor ve bunun sadece kar ve kayıp hesaplamalarından daha fazlası tarafından yönlendirildiğini gösteriyor. İşlemlerin motivasyonlarımızı şekillendiren daha derin bir insan içgüdüsü ve iştahı içerdiğine dikkat çekiyor. Örneğin satın alma, bir kendini iddia etme eylemidir, ancak satış kişinin ajansının teslim edilmesi olarak görülebilir.
Gopnik, ticarete katılımımızın kimlik ve varoluşun temel yönlerine bağlı olduğunu ima eder. Bu kavram, geleneksel iş algısına meydan okuyor ve pazardaki etkileşimlerimizde güç ve kırılganlık ikilemi olarak ortaya koyuyor.