Laura esquivel tarafından "Çikolata gibi Su gibi" de, tutkuya yenilmenin direnmekten daha değerli olabileceği fikri araştırılır. Alıntı, güçlü bir duygu, özellikle de sevginin bireyleri dürtüsel davranmaya yönlendirebileceği hayatta anlar olduğunu gösteriyor. Bu tema, bir kişinin kalbini takip etmenin, mantıksız veya pervasız görünse bile daha zengin deneyimlere yol açabileceği fikrinden bahsediyor. Duyguları bastırmak yerine kucaklamanın önemini vurgular.
Mesaj, duygusal özgünlük ve kendiliğindenliği savunur, sevginin aksi takdirde mantık veya korku ile boğulabilecek derin eylemlere ilham verebileceğini vurgular. Kendisinin tutku ile süpürülmesine izin vererek daha derin bağlantılar ve dönüştürücü deneyimler mümkündür. Esquivel'in çalışması, okuyucuları akıl ve duygu arasındaki denge üzerinde düşünmeye davet eder, bu da kalbin meselelerinde, bazen ateşli duygulara teslim olmanın gerçek tatmin ve neşeye yol açabileceğini düşündürür.