Geç ya da ataların kendilerinin, geçişlerimiz ne olursa olsun, üzerimize ceza isteyeceğini düşünmüyordu. Aşk, yukarıdan yağmur gibi düşerek, kötülerin kalplerini değiştirmesi çok daha olasıdı; onları dönüştürmek


(She did not think that those who were late, or the ancestors themselves, would wish punishment upon us, no matter what our transgressions. It was far more likely that there would be love, falling like rain from above, changing the hearts of the wicked; transforming them)

(0 Yorumlar)

Kahraman, ne ataların ne de gecikmiş olanların hataları için yaşamı cezalandırmak istemeyeceği fikrini yansıtır. Bunun yerine, sevginin yol gösterici güç olacağına inanıyor, göklerden yağmur gibi yavaşça iniyor, en çok ruhları bile besliyor ve kurtarıyor. Bu perspektif, çile konusunda affetmeyi vurgulayarak bir umut ve şefkat duygusu teşvik eder.

Bu duygu, sevginin dönüştürücü gücünü vurgular ve karakter ve davranışta derin değişikliklere yol açabileceğini düşündürür. Karakterin iyimserliği, geçmiş yanlışlıklardan bağımsız olarak anlayış ve kabulün geçerli olduğu hayırsever bir evrenin resmini çiziyor.

Page views
29
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.