Birine söylemek zorunda kaldı ve Matthew yapardı. Özellikle ilgilenmezdi, biliyordu, ama yine de ona söylerdi. Lou, Joy Une Sheared'in tek başına doğduğunda üzüntü ve kayıpların genellikle iki katına çıktığı gibi, Hal yarısı bir duygu olduğunu bildiği için sevincini paylaşmak zorunda kaldı.
(She had to tell somebody, and Matthew would do. He would not be particularly interested, she knew, but she would tell him anyway. She had to share her joy, as Lou knew that joy unshared was a halved emotion, just as sadness and loss, when borne alone, were often doubled.)
(0 Yorumlar)

Anlatıda, karakter sevincini ifade etmek için zorlayıcı bir ihtiyaç hissediyor ve Matthew seçtiği sırdaş oluyor. Mutluluğuna gerçekten yatırım yapamayacağının farkında olmasına rağmen, duygularını paylaşmanın hala önemli olduğuna inanıyor. Bu, duygularını tam olarak anlayamayabilecek biriyle bile bağlantı ve iletişim arzusunu vurgular.

Alıntı, duygular hakkında daha derin bir gerçeği yansıtır: sevinç, kendine saklandığında etkisini kaybederken, üzüntü yalnızlıkla yüzleştiğinde yoğunlaşabilir. Sevincini paylaşarak, hem mutlu hem de zorlu zamanlarda insanlık için insanlık ihtiyacını vurgulayarak onu geliştirmeye çalışır. Bu tema, ilişkilerin duygularımızı nasıl deneyimlediğimizde önemli bir rol oynadığı fikriyle yankılanıyor.

Votes
0
Page views
510
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in Espresso Tales

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes