Kredinin ters tarafı suçlanıyor. Başkalarını veya koşulları suçlama eğilimi genellikle hayattaki mutsuzluk için bir reçetedir.
(The flip side of credit is blame. A tendency to blame others, or circumstances, is generally a recipe for unhappiness in life.)
Kredi kavramı, bireysel katkıların ve başarıların tanınmasını içerir. Ancak, başarısızlık ve zorluklar için sorumluluk kabul etmeyi de gerektirir. Çoğu zaman, insanlar bir durumdaki rollerini kabul etmek yerine başkalarına veya dış koşullara suç vermeyi tercih ederler, bu da olumsuzluk döngüsüne yol açar. Bu zihniyet sadece kişisel ilişkileri etkilemekle kalmaz, aynı zamanda genel mutluluğu da engeller.
Odağı suçtan hesap verebilirliğe kaydırarak, bireyler daha olumlu ve yapıcı bir ortam geliştirebilir. Bu felsefenin kucaklanması kişisel büyümeye izin verir ve ilişkiler içindeki güveni güçlendirir. Nihayetinde, suçlamayı temerrüde atmak yerine hesap verebilirliğe açık olmak, tatmin edici bir yaşam için gereklidir.