John Dos Passos'un bu alıntısı bireysel inanç ve ahlaki doğruluğun gücünü vurgular. En basit kişinin bile, adil bir nedene adanmış olduğunda, yanlışlıkları veya hataları destekleyen geniş bir grubu aşabilecek bir güce sahip olduğunu göstermektedir. Bu, zorlukların üstesinden gelme ve doğru olan için savaşmanın bir yolu olarak prensiplerine dürüstlük ve inancın önemini vurgular.
Bunun anlamı, gerçek gücün sayı veya kudrette değil, etik inançlarında sağlam duranların cesareti ve kararlılığında yatmasıdır. Bu perspektif, bireyleri, kendilerini adil bir nedenle hizaladıklarında, mahkumiyetin dönüştürücü gücünü aydınlattıklarında, statülerine bakılmaksızın potansiyel etkilerini tanımaya teşvik eder.