Ait olmak mülkiyet anlamına gelmiyordu. Sen birinin mülkü değilsin. Hecesi varoluşla ilgiliydi: kendiniz olmak ve sizin dışında ailenizde kimsenin işgal edemeyeceği özel bir yerde olmak. Uzun kısım kalple ilgiliydi, kalpte bir ailenin bir araya geldiği ve birlikte yaşadığı bir yerdi. Sadece birbirlerine katlanmadılar. Birbirlerini özlemişlerdi. Ait, bir zihin hali değil, bir kalp hali idi.

(To belong did not mean ownership. You were not someone's property. The be syllable was about existence: to be yourself and to be in a special place that no one else could occupy within your family except you. The long part was about the heart, a place in the heart where a family met and lived together. They didn't just put up with each other. They longed for each other. To belong was not a state of mind but a state of heart.)

by {Kathryn Lasky}
(0 Yorumlar)

Aidiyet, sadece mülkiyeti veya mülkiyeti aşan bir kavramdır. Temel olarak bir aile biriminde varoluş ve kimlik ile ilgilidir. Her birey, başka kimsenin dolduramayacağı benzersiz ve yeri doldurulamaz bir yere sahiptir, bu da ortak bir ortamda olmanın özünü gösterir. Bu fikir, aidiyetin birinin mülkü olmakla ilgili değil, derin kişisel ve anlamlı bir ailevi bağa katılmakla ilgili olduğunu vurgular.

Ayrıca, gerçek aidiyet, hoşgörü ötesine geçen duygusal bağlantıları içerir. Sevginin ve sevginin geliştiği aile üyeleri arasında bir özlem ve otantik bir bağlantı anlamına gelir. Aidiyet, sadece zihinsel bir durum olmaktan ziyade, bir ailenin birbirleri için gerçekten özlediği yürekten bir deneyim olarak tanımlanır. Özünde, ilişkileri besleyen ve gerçek sevgi ve akrabalığı teşvik eden ortak bir alan yaratmakla ilgilidir.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
37
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in Memoirs of a Bookbat

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
Ama aşk birçok biçim alır ve herhangi bir erkek ve kadın için aynı değildir. O zaman insanların buldukları belirli bir aşktır.
by {Mitch Albom}