Resepsiyon alanında beklerken, müşterilerin randevularını beklerken okuması için masanın üzerinde yatan bir haber dergisinden geçti. Kapakta, tanınmış bir politikacının resmi, kabalık ve saldırganlığı ile ünlü bir adam vardı. Gözlere bakmıştı-piercing, gözleri suçlayan ve sadece aşılmaz, savunmacı bir öfke görmüştü. Hiçbir şey-zorla gülümsemeler ya da endişe protestolarını prova etmeyen, bu gözlerin soğuk bencilliğini iptal edemez.

(Waiting in the reception area, she had flicked through a news magazine that had been lying on the table for clients to read while waiting for their appointment. On the cover there had been a picture of a well-known politician, a man famous for his rudeness and aggression. She had looked at the eyes--the piercing, accusing eyes, and had seen only an impenetrable, defensive anger. Nothing--no forced smiles nor rehearsed protestation of concern, could cancel out the cold selfishness of those eyes.)

by {Alexander McCall Smith}
(0 Yorumlar)

Resepsiyon alanında randevusunu beklerken, kadın müşteriler için bir haber dergisini bıraktı. Kapakta, agresif tavırları için tanınmış tanınmış bir politikacı yer aldı. Dikkatini gözlerine çekildi, bu da bir geçilemez, savunma öfke duygusunu aktardığını, gösterebileceği herhangi bir duygu iddiasını gölgede bıraktığını gördü.

Politikacının gözleri sıcaklıktan yoksundu ve onun üzerinde kalıcı bir izlenim bırakan soğuk bir bencilliği yansıtıyordu. Hiçbir zorla gülümsemenin veya prova edilmiş endişe ifadelerinin, bakışlarında belirgin olan temel sertliği maskeleyemediğini ve karakteri hakkında derin bir rahatsızlık duygusu bırakamayacağını hissetti.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
76
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in A Distant View of Everything

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}