Hepimiz biliyoruz ki, eğer kendimizi yaşayacaksak, ölüleri bırakmamız, bırakmalarına izin vermemiz, onların ölü tutmaları, masadaki fotoğraf olalım. Güven hesaplarındaki isim olalım.


(We all know that if we are to live ourselves there comes a time when we must relinquish the dead, let them go, keep them dead.Let them become the photograph on the table.Let them become the name on the trust accounts.Let go of them in the water.Knowing this does not make it any easier to let go of them in the water.)

📖 Joan Didion

🌍 Amerikan  |  👨‍💼 Yazar

(0 Yorumlar)

"Büyülü Düşünme Yılı" nda yazar Joan Didion, kayıpla anlaşmanın derin zorluğunu araştırıyor. Geçenlerin bırakılmasının gerekliliğini yansıtıyor, anılara tutunmanın sadece yas tutma sürecini engellemeye hizmet ettiğini öne sürüyor. Didion, ölüleri kabul etmenin gerekli olmasına rağmen, bunu yapmanın onları duygusal kavrayışımızdan kurtarmak için kasıtlı bir eylem gerektirdiğini vurgular.

Ölen kişinin fotoğraflar veya isimlerle temsil edilen sadece anılar olmasına izin verme görüntüleri, hatırlama ve hareket arasındaki mücadeleyi dokunaklı bir şekilde yakalar. Didion, bu prensibi anlamanın, kederin duygusal karmaşıklığını vurgulayarak bırakmanın acısını hafifletmediğini kabul eder. "Suya Bırakma" metaforu, bağlarımızı bırakmanın, derin bir özlem ve üzüntü duygusu uyandırmanın zorluğunu sembolize eder.

Page views
138
Güncelle
Ocak 29, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.