Ortalama dört metre derinliğe sahip bir nehir boyunca dolaşmaya çalışırken boğulan istatistikçinin hikayesini aklımızda tutmalıyız.
(We must keep in mind the story of the statistician who drowned while trying to wade across a river with an average depth of four feet.)
Ortalama dört ayak derinliğine sahip bir nehri geçmeye çalışırken boğulan istatistikçi hakkındaki alıntı, değişkenlik ve bağlamı dikkate almadan sadece ortalamalara güvenmenin tehlikelerini göstermektedir. Bu fıkra, gerçek hayattaki durumların karmaşıklıklarını hesaba katmazlarsa istatistiklerin nasıl yanıltıcı olabileceğini vurgulamaktadır. Ortalama ölçümler, bireylerin karşılaştığı gerçek koşulları yansıtmayabilir ve potansiyel olarak ölümcül yanlış anlamalara yol açabilir.
Neil Postman'ın "Technopoly: Kültürün Teknolojiye Teslim Olması", teknoloji ve verilerin bazen eleştirel düşünme ve kişisel deneyimi gölgede bırakabileceğini hatırlatıyor. Postman, istatistiksel bilgilerin sınırlamalarını anlamanın önemini vurgular ve okuyucuları körü körüne güvenmek yerine uyanık ve düşünceli kalmaya teşvik eder. Bu yaklaşım, teknoloji odaklı toplumumuzda daha nüanslı bir bilgi görüşünü savunmaktadır.