Büyük şehre gittiğinizde - New York'tasınız, Boston'dasınız, Los Angeles'tasınız - sokaklarda yürüyorsunuz ve kimse size bir şey söylemiyor. Çok fazla insan olduğu için çok kişiliksiz oluyor.
(When you go to the big city - you're in New York, Boston, you're in L.A. - you walk in the streets, and nobody says anything to you. It becomes so impersonal because there's so many people.)
Bu alıntı, büyük kentsel ortamların benzersiz sosyal dinamiğini vurgulamaktadır. Şehirler genişledikçe ve nüfus yoğunluğu arttıkça, kişisel etkileşimler genellikle azalıyor ve şehir sakinleri arasında bir anonimlik duygusu oluşuyor. Bu, bir düzeyde özgürlük ve mahremiyet sağlasa da, aynı zamanda kopukluk veya yalnızlık duygularına da yol açabilir. Kalabalık şehir hayatı ile küçük toplulukların daha samimi hissi arasındaki zıtlık, kalabalık dünyamızda kasıtlı bağlantının öneminin altını çiziyor. Kentsel mekanların insan davranışını ve topluluk bağlarını nasıl etkilediği üzerine düşünmeye davet ediyor.