İnsanlara kapanmak için yapmanız gerekeni yaparsınız; Kendilerini daha iyi hissettirir ve bunu yapmanız çok pahalı değildir. Gerçekten umursamadığım bir şey için özür dilemeyi tercih ederim ve yeryüzünde birini beni iyi dileyen, inatçı olmaktan ziyade, birisinin bir uzayının beynimi bulamayacağını umduğundan daha iyi bırakmayı tercih ederim. Buna karmik sigorta deyin.

(You do what you have to do to give people closure; it makes them feel better and it doesn't cost you much to do it. I'd rather apologize for something I didn't really care about, and leave someone on Earth wishing me well, than to be stubborn and have that someone hoping that some alien would slurp out my brains. Call it karmic insurance.)

by {John Scalzi}
(0 Yorumlar)

John Scalzi'nin "Yaşlı Adam Savaşı" nda, yazar başkalarına kapanma kavramını araştırarak olumlu ilişkilerin geliştirilmesinde önemini vurguluyor. Bir özür sunmanın, konu hakkında güçlü hissetmese bile, birinin duygusal refahını önemli ölçüde artırabilecek küçük bir fedakarlık olduğunu öne sürüyor. Bu eylem sadece diğer kişinin barış duygusu ile ayrılmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda insan etkileşimlerine şefkatli bir yaklaşımı da yansıtır.

Scalzi, inatçı olmak ve birinin hayatına neşe getirmek arasındaki seçimi açıklar. Şerefiyeyi korumanın, olumsuz duygular barındıran veya size zarar vermek isteyen birini terk etmeyi tercih ettiğini öne sürüyor. "Karmik sigorta" olarak adlandırdığı şeyi uygulayarak, nezaket ve gurur üzerindeki çözüm değerini savunur ve basit empati jestlerinin kalıcı olumlu etkilere sahip olabileceğini vurgular.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
22
Güncelle
Ocak 24, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}