John Scalzi'nin "Yaşlı Adam Savaşı" kitabında, sevilen birini kaybetmenin derin duygusal etkisi hakkında dokunaklı bir tartışma ortaya çıkıyor. Jane karakteri, kaybın nasıl tüketici hissedebileceğini vurgulayarak keder deneyimini soruyor. Yanıt, sevgili birini kaybettiğinizde, kendinizin bir parçasını kaybetmeye, derin bir boşluk duygusu yaratmaya benzer. Metafor, vücudunuz işlev görmeye devam etmesine rağmen, ruhunuzun bu kaybın ardından sıkışıp kaldığını düşündürmektedir.
Sunulan fikir, yas tutmanın sadece acil bir tepki değil, kalbin ve zihnin sevilen birinin yokluğunu uzlaştırmak için mücadele ettiği devam eden bir yolculuk olduğunu aktarıyor. Beden ve duygular iki ayrı varlık olarak görülür, burada o kişi olmadan hayatın gerçekliğini işlemek için geride kalır. Bu tasvir, benzer bir üzüntü yaşayan, sevgi ve kaybın özünü etkili bir şekilde yakalayan herkesle yankılanarak geride kalan ağrıyan boşluğu kapsar.