Bir yer bırakmak üzereyken garip bir his elde edersiniz, ona söyledim, sadece sevdiğiniz insanları özlemekle kalmayacaksınız, aynı zamanda şu anda ve bu yerde olduğunuz kişiyi özleyeceksiniz, çünkü bir daha asla bu şekilde olmayacaksınız.
(You get a strange feeling when you're about to leave a place, I told him, like you'll not only miss the people you love but you'll miss the person you are now at this time and this place, because you'll never be this way ever again.)
"Tahran'daki Lolita okurken" anısına Azar Nafisi, bir yer bırakmaya bağlı acı tatlı duygulara yansır. Nostaljinin karmaşık duygularını dile getirerek, ayrılışın sadece beslediği insanlar için değil, aynı zamanda bu ortamda geliştirdiği benlik için de bir kayıp hissi getirdiğini vurguluyor. Bu geçiş, hayatındaki benzersiz bir aşamanın sonunu ifade ettiği için önemli bir değişikliğe işaret eder.
Nafisi'nin alıntısı, çevremize göre nasıl büyüdüğümüz ve değiştiğimizin özünü yakalar. Kişinin kimliğinin belirli bir yer ve zamanla iç içe olduğunun farkına varması, süreksizlik hakkında derin bir anlayış uyandırır. Ayrılmaya hazırlanırken, o anda haline geldiği kişinin asla çoğaltılmayacağını kabul ederek hem ilişkileri hem de kim olduğumuzu şekillendiren deneyimleri değerlendirmenin önemini vurguluyor.