Her zaman en nefret dolu iş türünü yazmayı düşündüm. Biraz lanet gibi olduğundan şüpheleniyorum - bu sadece amatörler için eğlenceli. Eski fahişeler fazla kıkırdama yapmaz. Bunu yapmak zorunda kaldığınızda hiçbir şey eğlenceli değildir - tekrar tekrar, tekrar tekrar ...
(I've always considered writing the most hateful kind of work. I suspect it's a bit like fucking - which is fun only for amateurs. Old whores don't do much giggling. Nothing is fun when you have to do it - over and over, again and again...)
"Büyük Köpekbalığı Avı" nda Hunter S. Thompson, tekrarlama ile heyecanını kaybeden sıkıcı bir mesleğe kıyasla alaycı bir yazma görüşünü ifade eder. Deneyimi cinsiyete benzetiyor, acemiler için keyifli olsa da, zanaatta tecrübeli olanlar için bir angarya haline geldiğini öne sürüyor. Bu perspektif, sürekli olarak iş üretmesi gereken yazarların karşılaştığı, genellikle ilk tutkuyu ve neşeyi ortadan kaldıran zorlukları vurgular.
Thompson'un karşılaştırması, yaratıcılığın düzenli bir yükümlülük haline geldiğinde külfetli hissedebileceği fikrinin altını çiziyor. Yazma ile ilişkili coşku solabilir ve bir çağrıdan daha çok bir iş gibi hissettirir. Bu benzetme sayesinde, sanatsal çalışmanın doğası ve yaratıcı süreçte yer alan duygusal karmaşıklıklar hakkında daha derin bir yorum yakalar.