Domuz tarafından yönetilen bir ülkede, tüm domuzlar yukarı mobil ve geri kalanımız, eylemlerimizi bir araya getirene kadar becerdin: Kazanmak değil, esas olarak tamamen kaybetmekten kaçınmaya devam ediyoruz.
(In a nation run by swine, all pigs are upward-mobile and the rest of us are fucked until we can put our acts together: not necessarily to win, but mainly to keep from losing completely.)
"Büyük Köpekbalığı Avı" nda Hunter S. Thompson, toplumsal yapılar hakkında keskin bir yorum sunar ve bir ulusu "domuz" olarak adlandırılan iktidarda hakim olanların egemen olduğu bir sisteme benzetir. Çoğunluğun yaşamın sert gerçeklerinde gezinmek için mücadele ederken, domuzlar tarafından temsil edilen ayrıcalık ve etki pozisyonlarında olanların yukarı doğru hareketliliğe sahip olduğunu öne sürüyor. Bu metafor, seçkinler ve nüfusun geri kalanı arasındaki eşitsizliği vurgular ve kitleler arasında derin bir hayal kırıklığı ve istifa duygusunun altını çizer.
Thompson'ın sözleri sadece zafer için değil, ortalama bir insana karşı hileli görünen bir sistemde hayatta kalmak için bir mücadelenin özünü yakalar. Ona göre, bu kusurlu çerçevede başarıya ulaşmak değil, kişinin haysiyetini korumak ve toplam yenilgiyi önlemekle ilgilidir. Bu perspektif, sosyal ve politik kargaşa zamanlarında yankılanır, bu da zorluğun ezici olasılıkların ortasında değişimi savunmak için bir araya gelmek ve güç bulmakta olduğunu düşündürmektedir.