Eğer sürekli beni hatırlatan kameram olmasaydı, bunu yapmak için buradayım, eninde sonunda kaçıp giderdim sanırım. Varoluş sebebimi unuturdum.
(If I didn't have my camera to remind me constantly, I am here to do this, I would eventually have slipped away, I think. I would have forgotten my reason to exist.)
Bu alıntı, yaratıcı amacın derin önemini ve bizi temellendirmede oynadığı rolü vurguluyor. Kamera, bizi anlam ve kimlik duygumuzla aynı hizada tutan tutku veya tutkuya dayalı faaliyetin sembolü olarak hizmet eder. Böyle bir hatırlatma olmadan kişinin kendini sürüklenmiş veya amacından kopmuş hissetmesi kolaydır. Yaşamın kaosunun ortasında benlik duygusunu sürdürmek için motivasyonun ve dışsal dayanakların ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Yansıtıcı ton, hangi eylemlerin veya nesnelerin temel kimliğimizi korumamıza yardımcı olduğunu düşünmeye ve bize gerçekten neyin önemli olduğunu hatırlatmaya teşvik eder.