Suyun yansımasında sadece çocukluğundan sevgi dolu sahneler, sayısız anılar, annesi iyi gecelerini öpüyor, yeni bir oyuncağını açarak, kremayı krep üzerine çekerek, Annie'yi ilk bisikletine koydu, yırtık bir elbiseye koydu, bir tüpü paylaştı. Ruj, Annie'nin en sevdiği radyo istasyonuna bir düğmeye basarak. Birisi bir kasanın kilidini açmış gibiydi ve tüm bu düşkün hatıralar bir kerede incelenebilirdi. Bunu neden daha önce hissetmedim? Fısıldadı. Lorraine, kucakladığımız için iyileşmemizden daha fazla yara izleri. Tam olarak incindiğimiz günü hatırlayabiliriz, ancak yaranın gittiği günü kim hatırlar?
(In the water's reflection she saw only loving scenes from her childhood, countless memories, her mother kissing her good night, unwrapping a new toy, plopping whipped cream onto pancakes, putting Annie on her first bicycle, stitching a ripped dress, sharing a tube of lipstick, pushing a button to Annie's favorite radio station. It was as if someone unlocked a vault and all these fond recollections could be examined at once.Why didn't I feel this before? she whispered. Because we embrace are scars more than our healing, Lorraine said. We can recall the exact day we got hurt, but who remembers the day the wound was gone?)
Suyun yansımasında, kahramanı çocukluğundan bir sürü sevgili anılar yaşar. Canlı hatırlamalar arasında annesi iyi gecelerine teklif vermesi gibi şeffaf anlar, neşeli zamanlar, hediyeler harcamış hediyeler ve ilk bisiklete binmek gibi eğlenceli deneyimler içerir. Bu anılar, geçmişinin bir kasasının kilidini açmış gibi, bu geçici anda erişilebilir olan bir sevgi ve masumiyet hazinesi olarak hareket ediyor.
Bu sevgi duygularının neden daha önce hiç ortaya çıkmadığını düşünerek, Lorraine'den sık sık yaralarımıza iyileşmemizden daha fazla tuttuğumuzu öğrenir. Kahraman, iyileşmenin daha az kabul edildiğini fark ederken, geçmiş acıların netliğini yansıtır. Restorasyon ve sevinç anları arka plana girebilirken, insanın acıyı belirgin bir şekilde hatırlama eğilimini vurgular.