Çocuklarımız söz konusu olduğunda çoğumuz oldukça benciliz. Onlardan bir şeyler istiyoruz: aşk, onları iyi görmenin memnuniyeti vb. Pek çok ebeveyn sadece çocuklarının en iyi ilgisini düşünmez. Oh, ona dudak hizmeti ödeyebilirler, ama gerçekten kendilerini, ebeveynlikten aldıklarını düşünüyorlar.

(Most of us are quite selfish when it comes to our children, you know. We want things from them: love, the satisfaction of seeing them do well, and so on. Plenty of parents don't think just of their child's best interest. Oh, they may pay lip service to it, but they really think of themselves, of what they get from parenting.)

by {Alexander McCall Smith}
(0 Yorumlar)

Alexander McCall Smith'in "Emma" adlı kitabından alıntı, ebeveynliğin karmaşık doğasını anlayışlı bir şekilde ele alıyor. Birçok ebeveynin öncelikle çocuklarından aşk ve doğrulama arzuları tarafından motive edildiğini göstermektedir. Bu perspektif, ebeveyn sevgisinin kişisel beklentiler ve ihtiyaçlarla iç içe geçebileceği bir eğilimi vurgular.

Dahası, ebeveynlerin çocuklarının en iyi çıkarlarına öncelik verdiğini iddia edebilse de, eylemlerinin genellikle kendi tatminlerine odaklandığını ortaya koyuyor. Bu eleştiri, ebeveynliğin arkasındaki gerçek motivasyonlar üzerine düşünmeyi teşvik eder ve ebeveynlerin eylemlerinin çocuklarının büyümesi ve mutluluğu için gerçekten faydalı olup olmadığını düşünmeleri için zorlar.

Stats

Kategoriler
Book
Votes
0
Page views
115
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in Emma

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}