Umarım Rosaura'nın ağzı çatlak olur! Ve o iğrenç, kokulu, tutarsız, haşere, ahlaksız ve kovucu kelimelerin kaçmasına izin vermeyecektim. Onları yutmuş ve çürümeye ve solucan haline gelene kadar bağırsaklarında derin tutması daha iyiydi. Keşke kız kardeşinin bu tür hain niyetleri yerine getirmesini engelleyecek kadar uzun yaşaydı.

(I hope Rosaura's mouth turns crackling! And that I would never have let those disgusting, smelly, incoherent, pestilent, indecent and repellent words escape. It was better that he had swallowed them and kept them deep in his gut until they rotted and became wormy. And I wish she lived long enough to stop her sister from carrying out such nefarious intentions.)

by {Laura Esquivel}
(0 Yorumlar)

"Çikolata gibi su gibi", anlatıcı Rosaura'nın davranışı ve sözleri için yoğun küçümsemeyi ifade ederek onları faul ve saldırgan olarak nitelendirir. Konuşmacı, Rosaura'nın olumsuz konuşmasının sonuçlarını yaşayacağını ve aşağılık sözlerinin bastırılmış olması ve harici olarak paylaşılmak yerine dahili olarak bozulmasına izin verilmesi gerektiğini düşündürüyor. Bu canlı görüntüler, anlatıda bulunan duygusal kargaşayı ve çatışmaları vurgular.

Anlatı, ailesel ilişkilerin temalarını ve kelimelerin etkisini vurgular. Konuşmacının Rosaura'nın zararlı niyetlerini yeniden gözden geçirme arzusu, özellikle olumsuzluk ve kötülüğün sürdürülmesini önlemek isteyen aileye karşı koruyucu bir içgüdünün altını çiziyor. Bu sahne, romanın sevgi, çatışmayı ve ailesel bağlar çerçevesindeki eylemlerin sonuçlarını keşfetmenin merkezinde, karakterler ve arzuları arasındaki daha geniş mücadeleleri yansıtır.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
53
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
'Depresyonda' olduğunu söylüyorsun ama benim gördüğüm tek şey dayanıklılık. Kendinizi berbat ve içten dışa doğru hissetmenize izin verilir. Bu kusurlu olduğunuz anlamına gelmez; sadece insan olduğunuz anlamına gelir.
by {David Mitchell}