Joseph Heller'in "Catch-22" nin alıntısı, ciddi tehlikelerle karşı karşıya olan bir ulus bağlamında derin bir ironiyi yansıtıyor. Bireyin özgürlük ve haklar kullanmasının bazen toplumun dokusu için bir tehdit olarak algılanabileceğini düşündürmektedir. Tehlike zamanlarında, kişisel bağımsızlığı tanımlayan normal özgürlükler, devletin kolektif güvenliği ile çatışabilir ve kişisel seçim ve toplumsal normlar arasındaki bir gerginliği vurgulayabilir.
Bu çatışma, bireyler krizler sırasında haklarını iddia ettiklerinde ortaya çıkan paradoksu göstermektedir. Özgürlüğü güçlendirmek yerine, böyle bir egzersiz, toplumsal istikrar için pervasız veya zararlı olarak görülebilir. Heller’in çalışmaları genellikle bu savaş ve otorite saçmalıklarını araştırır ve kişinin özgürlüklerine uymanın yanlışlıkla kişinin desteklemeye çalıştığı değerleri tehlikeye atmaya yol açabileceğini vurgular.