Bir süre konuşmadılar. Johnson ikinci biranın kapağını açtı, uzun bir yudum aldı ve neredeyse dolu kutuyu omzunun üzerinden tepeden aşağı fırlattı. Elveda eski dostum, dedi. Bundan bir yıl sonra buna inanacağım, dedi Virgil. Johnson: Söylesene, tüm bu içkiyi bırakma meselesi. . . Margarita içermiyor değil mi?
(They didn't talk for a while. Johnson popped the top on the second beer, took a long swig, then tossed the nearly full can over his shoulder and down the hill. Good-bye, old friend, he said. I'll believe it a year from now, Virgil said. Johnson: Say, this whole stop-drinking thing . . . it doesn't include margaritas, does it?)
Düşünceli bir sessizlik anında, Johnson ikinci bir birayı açtı ve derin bir yudum aldı ve kalan kutuyu tepeden aşağıya attı. "Güle güle eski dostum" yorumu, alkolle geçmişteki ilişkisine veda etmeye çalışıyor olabileceğini gösteriyor. Öte yandan Virgil, Johnson'ın içkiyi bırakma kararlılığı konusundaki şüphelerini dile getirerek önümüzde daha uzun bir yolun olduğunu ima ediyor.
Johnson daha sonra şaka yollu bir şekilde içkiyi bırakma kararının margaritaları kapsayıp kapsamadığını sorgulayarak ortamı yumuşatıyor ve daha eğlenceli bir tarafı ortaya çıkarıyor. Bu etkileşim, değişim arzusu ile hoşgörünün cazibesi arasındaki gerilimi sergiliyor ve konuşmalarında mücadele ve dostluk temalarını aktarıyor.