Tiger avlanmalı, kuş uçmak zorunda kaldı; adam oturup merak etmeli 'neden, neden, neden?

(Tiger got to hunt, bird got to fly;Man got to sit and wonder 'why, why, why?'Tiger got to sleep, bird got to land;Man got to tell himself he understand.)

by {Kurt Vonnegut}
(0 Yorumlar)

Kurt Vonnegut'un "Cat's Cradle", farklı varlıkların doğasında ve evrendeki rollerini araştırıyor. Alıntı, her bir yaratığın kendi içgüdüleri ve amaçları olduğu fikrini kapsar, kaplanın avlanması ve kuşun uçmasına ihtiyaç duyması gerekir. Buna karşılık, insanlar genellikle varoluşlarıyla ilgili varoluşsal sorular ve karışıklık duyguları ile boğuşan anlayış arayanlar olarak tasvir edilirler.

Bu yansıma, hayvanların içgüdüsel eylemlerinin bir anlam arayışı ile değiştirildiği insanlığın eşsiz konumunu vurgular. Hayvanlar işlevlerini sorunsuz bir şekilde yerine getirirken, insanlar şaşkınlık duygusu yaşarlar ve dünyadaki yerlerini düşünmelerine neden olurlar. Bu lens sayesinde Vonnegut, okuyucuları doğal düzenin ortasında yaşamın karmaşıklıklarını ve insan farkındalığının paradoksunu düşünmeye davet ediyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
50
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in Cat's Cradle

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
Ama aşk birçok biçim alır ve herhangi bir erkek ve kadın için aynı değildir. O zaman insanların buldukları belirli bir aşktır.
by {Mitch Albom}