Luanne Rice - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.

Luanne Rice - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.
Luanne Rice, duygusal hikaye anlatımı ve ilgi çekici karakterler yaratma yeteneğiyle tanınan tanınmış bir Amerikalı romancıdır. 25 Eylül 1955'te New Britain, Connecticut'ta doğdu, genç yaşta yazmaya olan tutkusunu geliştirdi ve bu da onu romancı olarak kariyerine devam etmeye yöneltti. Yıllar boyunca aşk, aile ve insan ilişkilerinin karmaşıklığı temalarıyla geniş bir kitleye hitap eden çok sayıda çok satan kitabı yayımlandı. Rice'ın yazıları genellikle kendi deneyimlerini ve hayatının büyük bir kısmını yaşadığı New England'ın güzelliğini yansıtıyor. Çalışmaları doğa ve deniz unsurlarını bir araya getirerek çevresiyle olan bağlantısını sergiliyor. Sadece kurgu konusunda yetenekli değil, aynı zamanda okuyucularda yankı uyandıran ve popülaritesine katkıda bulunan daha derin duygusal ve sosyal konuları da araştırıyor. Luanne Rice, yazılarının yanı sıra, başta okyanusların korunmasıyla ilgili olanlar olmak üzere çeşitli sosyal konulardaki savunuculuğuyla tanınıyor. Çevreye olan sevgisi öykülerinde açıkça görülüyor ve yarattığı anlatılar daha da zenginleşiyor. Kariyeri boyunca sadık bir okur kitlesi oluşturdu ve çağdaş edebiyatta önemli bir ses olmaya devam ediyor.

Luanne Rice, dokunaklı hikaye anlatımı ve zengin karakter gelişimiyle tanınan tanınmış bir Amerikalı romancıdır.

1955'te Connecticut'ta doğdu. Yazma tutkusunun peşinden erken yaşta gitti ve bunun sonucunda aşk ve insan ilişkileri temalarını yansıtan çok sayıda en çok satan kitapla başarılı bir kariyere imza attı.

Okyanusların korunması başta olmak üzere sosyal ve çevresel konulara yönelik savunuculuğu, doğayla olan derin bağını yansıtarak ve hikayelerini zenginleştirerek edebi çalışmalarını geliştiriyor.

Kayıt bulunamadı.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}