Ben sadece kazananların kazanacağını düşünüyorum. Ve lise ve üniversite boyunca kazanan, her seviyedeki en iyi oyuncu olan adamlar, bir şeyleri gerçekleştirme ve oyun kazanma yöntemlerine sahipler.
(I just think winners win. And guys who won all the way through high school and college, the best player at every level, they have a way of making things happen and winning games.)
Bu alıntı, tutarlı başarının ve kazananların zihniyetinin önemini vurgulamaktadır. Kazananların, koşullar ne olursa olsun, sonuçları olumlu yönde etkileme konusunda doğuştan veya gelişmiş bir yeteneğe sahip olduklarını öne sürüyor. Bu bireyler, liseden üniversiteye ve sonrasına kadar yaşamlarının çeşitli aşamalarında, onları diğerlerinden ayıran alışkanlıklar, güven ve dayanıklılık geliştirirler. Konuşmacı, gerçek kazananların genellikle performans performanslarıyla belirlendiğine dikkat çekiyor; onlar sadece yeteneğe sahip değil, aynı zamanda onları fırsatları yakalamaya ve durumları başarıya doğru yönlendirmeye iten belirli bir determinizme de sahipler.
Bu bakış açısı derinden yankı buluyor çünkü kazanmanın yalnızca doğuştan gelen bir yetenek meselesi olmadığını, aynı zamanda sürekli çabanın, azmin ve zafere yönelik zihinsel tutumun sonucu olduğunun altını çiziyor. En iyi performans gösterenlerin sürekli olarak işleri gerçekleştirmesi fikri, kararlılığın ve proaktif davranışın önemine işaret ediyor. Çoğunlukla başarı daha fazla başarıyı doğurur; bu da kazananların taşıdığı güvene, yani kendi kendini gerçekleştiren bir döngüye dayanır. Ayrıca, genç yaşlardan itibaren yüksek düzeyde başarının bireyleri gelecekteki rekabetçi ortamlara nasıl hazırladığını vurgulayarak, erkenden adanmışlığın önemini pekiştiriyor.
Daha geniş bir düzeyde, alıntı, amansız mükemmellik arayışına değer veren bir zihniyete ve başarının, çaba harcamaya istekli olanlar için erişilebilir bir model olduğu inancına ilham veriyor. Şans kavramına meydan okuyor, bunun yerine başarının öncelikle sürekli çabanın ve zihinsel dayanıklılığın sonucu olduğu fikrini destekliyor. Bu aynı zamanda bize, model kazananların genellikle etraflarındakileri etkilediğini, başkalarına kendi performanslarını yükseltmeleri için ilham veren standartlar belirlediklerini de hatırlatır. Sonuçta, kazanan bir tutumu, yani ısrarcı, uyum sağlayan ve her zaman bir şeyleri gerçekleştirmeyi amaçlayan, bireylerin ve ekiplerin tam potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olan bir tutumu kutluyor.