Isabel, bir cilt açarken ona içgörü sağlayabileceğini fark ederek çeşitli araştırma dergilerini düşünüyor. Zaman kısıtlamaları nedeniyle ilgili her konuşmaya katılmanın gerçekçi olmadığını anlıyor. Bu, kütüphanelerde veya kitapçılarda, kapsamlı bilgi koleksiyonlarıyla karşı karşıya kaldıklarında birçok kişinin karşılaştığı ortak bir ikilemi vurgular.
Kaynakların bolluğu, genellikle nereden başlayacağınız konusunda emin olmayan bir gözdağı duygusu yaratabilir. Bu tahmin, büyük bilgi bedenlerinde gezinme zorluğunu vurgular, çünkü çok fazla bilgi içinde kaybolma hissine neden olabilir ve sonuçta herhangi bir konuyla anlamlı bir şekilde etkileşime girmeyi zorlaştırabilir.