Öldürülmüş? Biri onu öldürdü mü?" Palmer heyecanlanmıştı. Çukur burunlu, kel, inişli çıkışlı, yumurta şeklinde kafalı, beş kuruş büyüklüğünde çillerle dolu zayıf, yumuşak bir adamdı. Kot pantolon ve üzerinde "NSA, Bizim" yazan bir tişört giyiyordu. Müşteri Hizmetleri Taahhüdü: Siz Konuşun, Biz Dinleyelim.
(Murdered? Somebody murdered him?" Palmer was agog. A thin, soft man with a pitted nose and a bald, bumpy egg-shaped head dotted with dime-sized freckles, he was wearing jeans and a T-shirt that said, "NSA, Our Customer Service Pledge: You Talk, We Listen.)
John Sandford'un "Extreme Prey" filmindeki Palmer karakteri bir cinayetin ortaya çıkmasıyla şok olur. Birinin öldürüldüğü fikri onda güçlü bir tepkiye neden olduğundan, tepkisi bir inançsızlık ve entrika duygusunu ortaya koyuyor. Oldukça mütevazı bir figür olarak tasvir edilmesi, sürprizinin beklenmedik doğasına katkıda bulunuyor.
Palmer, kel bir kafa ve çilli bir ten dahil olmak üzere farklı fiziksel özelliklere sahip, zayıf bir adam olarak tanımlanıyor. NSA'ya esprili bir şekilde atıfta bulunan gündelik bir kıyafet giymiş olan görünüşü, cinayet tartışmasının ciddiyeti ile tezat oluşturuyor ve sıradan yaşam ile çevresinde ortaya çıkan durumun ciddiyeti arasındaki gerilimi vurguluyor.