... Pat, bir sanatçının yirmi birinci yüzyıl mimarlarının fallik zaferlerini şehir manzarasına dayatma girişimlerinde ne ilham bulabileceğini merak etti. Herhangi bir sanatçı hiç çağdaş bir cam blok ya da kaba ellerini burada ve orada şehir üzerine koyan başka bir mimari vahşilik ürünü çizmiş miydi? ... Bir bina kendini boyamak için borç vermediyse Çünkü, faydaya yönelik iddiaları ne olursa olsun, doğası gereği çirkindi. Ve eğer çirkin olsaydı, o zaman bu hassas güzel şehirde ne yapıyordu?

(...Pat wondered what inspiration an artist might find in the attempts of twenty-first-century architects to impose their phallic triumphs on the cityscape. Had any artist ever painted a contemporary glass block, for instance, or any other product of architectural brutalism that had laid its crude hands here and there upon the city?...If a building did not lend itself to being painted, then surely that must be because it was inherently ugly, whatever its claims to utility. And if it was ugly, then what was it doing in this delicately beautiful city?)

by {Alexander McCall Smith}
(0 Yorumlar)

Bu pasajda Pat, modern mimarinin kentsel manzara üzerindeki etkisini ve estetik çekiciliğini yansıtıyor. Sanatçıların yükselen, genellikle yirmi birinci yüzyıl mimarisini, özellikle erkekliğin sembolleri olarak görülenleri karakterize eden yapılarda ilham bulup bulmadığını sorguluyor. Bu, herhangi bir çağdaş binanın, özellikle de acımasız bir tarzı somutlaştıranların, mimarlık ve sanat arasında bir boşluk önererek tasvir edilip edilmediğini düşünmesine yol açar.

Dahası, Pat, bir binanın sanatsal bir temsile ilham veremezse, pratik işlevinden bağımsız olarak temelde çekici olmayabileceğini savunur. Bu, mimaride güzellik ve fayda arasındaki ilişki hakkında eleştirel bir gözlem ortaya çıkarır. Onun tefekkürü, şehre hakim olan çağdaş yapılar ile çevresinin hassas güzelliği arasında bir gerginlik ortaya koyuyor ve kentsel tasarımda estetik değer hakkında sorular soruyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
124
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in Bertie Plays the Blues

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}