"Çikolata gibi su gibi" kitabında yazar Laura Esquivel, bir büyükanne tarafından aktarılan düşündürücü bir fikir sunar. Her kişinin bir kutu maçla sembolize edilen kullanılmayan bir potansiyelle doğmasını önerir. Ancak, bu potansiyeli tutuşturmak için, bunu tek başına yapamaz; İçimizdeki enerjiyi ateşlemek için oksijene ve mumlara benzeyen dış elementler gerektirir. Bu, gerçek benliklerimizi gerçekleştirmemize yardımcı olmak için sevdiklerinin bağlantısının ve desteğinin önemini göstermektedir.
Büyükanne ayrıca "oksijen" in önem verdiğimiz kişilerin besleyici varlığını temsil ettiğini açıklarken, "mum", duyguları katalize eden çeşitli deneyimleri ve uyaranları - yiyecek, müzik, sevgi veya kelimeler gibi - ifade eder. Bu unsurlar, bireysel potansiyel ve dış etkiler arasındaki karmaşık etkileşimi vurgulayarak hayatlarımızda derin sevinç ve aydınlatma anları yaratmak için bir araya gelir. Bu metafor sayesinde Esquivel, duygusal büyümemizi teşvik etmede ilişkilerin ve anlamlı deneyimlerin önemini vurgular.