Charlie Huston'un "Sleepless" kitabında anlatı, sevgiyle iç içe geçmiş ve karakterlerin karmaşık bir resmini yaratan bir güvensizlik duygusu taşıyor. Bu duygusal zemin, kahramanı karşılaştığı insanların zıt yaşamları üzerinde düşünmeye yönlendirir, nadir görünümleri sırasında olağanüstü görünmesine rağmen, sıradan, günlük varlıkları tipik ofis işçileri olarak yönlendirir.
Kahramanın yaratıcı yolculuğu, karakterlerin canlı kişileri ve rutin yaşamları arasındaki eşitsizliği vurgular. Bu ikilik, yüzeyin ve cazibenin altında, birçok kişinin tanıdık, dikkate değer gerçekliklerde gezinerek, muhteşem görünen gizli karmaşıklıkları ortaya çıkardığı temasını vurgular.